UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU

ÖZET

Dünya üzerinde uyuşturucu madde kullanımı gün geçtikçe artmaktadır.  Uyuşturucu madde kullanımını azaltmak için ülkeler arasında 1961 yılında Uyuşturucu Maddelere Dair Tek Sözleşme ,  1971 tarihli Birleşmiş Milletler Psikotrop Maddeler Hakkındaki Sözleşme ve 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi akdedilmiştir. Türkiye de bu sözleşmelere taraf ülkelerdendir. Bu sözleşmelerin yapılma amacı uyuşturucu maddelerin kullanımını azaltarak sadece sağlık alanında kullanılmasını sağlamak , ayrıca bu maddelerin kötüye kullanılmasını engellemektir. Sağlık amaçlı kullanılan maddelere hydrocodone, kodein, metadon, afyonritalin örnek olarak gösterilebilir. Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kötüye kullanılması; bireyin sağlığı yanında, toplum sağlığına, ekonomik ve kültürel yapıya da zararlar vermektedir. 

Bazı ülkeler uyuşturucu madde kullanımını yasal hale getirmiş olsa da Türk hukukuna göre uyuşturucu maddelerin kullanımı ve satımı yasaklanmıştır. Makalemde uyuşturucu madde ticaretini ele alacağım.

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ 

Türk Ceza Kanununun 188/3 maddesinde düzenlenen bu suç tipinde uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi , sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ticaret amacıyla satın alınması, kabul edilmesi yasaklanmıştır. 

SUÇLA KORUNAN HUKUKSAL DEĞER

Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ticareti suçu “kamunun sağlığına karşı suçlar” içerisinde yer almaktadır. Gerek maddenin düzenlenme amacı gerekse kanunun sistematiğine bakarak bu suçla korunan hukuki değerin kamu sağlığı olduğu söylenebilir . Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu bu maddeleri kullanan kişilerle birlikte tüm topluma ve hatta tüm insanlığa zarar vermektedir. 

SUÇUN KONUSU

Bu suçun konusunu uyuşturucu ve uyarıcı maddeler oluşturmaktadır . Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kapsamı ve sınırları 2313 ve 3298 sayılı kanun hükümlerine ve taraf olunan uluslararası sözleşmelere göre belirlenir . 

Uyuşturucu madde asıl olarak merkezi sinir sisteminde etkisini gösteren ve beynin işlevlerini değiştirerek algıda, ruh halinde , bilinçlilikte ve davranışta geçici değişikliklere neden olan kimyasal maddelerdir.Esrar,eroin,amfetamin-kokain,kubar,haşhaş,afyon, bonzai (sentetik kenevir) bunun örneğini oluşturur.

Uyarıcı madde ise genelliklemerkezi sinir sistemine etki ederek farkındalığı, dikkati ve uyanıklığı artıran ilaçlar ya da maddelerdir. 

3298 sayılı kanunun 1.maddesine göre ‘’Çizilmiş veya çizilmemiş haşhaş kapsülleri ile, ham afyon, tıbbi afyon ve morfin evsafını haiz afyon alkaloidleri, tuzları, esterleri ve eterleri; koka yaprağı ve bunun alkaloidleri, tuzları, esterleri ve eterleri ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tayin olunacak diğer uyuşturucu maddeler’’ bu kanunun uygulaması kapsamındadır.

Maddede yer alan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tayin olunacak diğer uyuşturucu maddeler ifadesi bazı yazarlara göre suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlaline yol açmaktadır. Bu görüşe göre yürütme organı suçun konusunu oluşturan maddeleri belirlemeye yetkili değildir. Bu görüşe katılmayanlar ise sürekli kanun değişikliği yapılamayacağını , kanunların topluma ayak uydurması gerektiğini , bu nedenle suçta ve cezada kanunilik ilkesinin zedelenmediğini öne sürmektedir.

FAİL VE MAĞDUR

Bu suç tipi özgü bir suç değildir. O nedenle herkes fail olabilir.

Mağdur suçla korunan hukuksal değerin sahibidir. Bu suçta korunan hukuksal değer kamu sağlığı olduğundan mağdur tüm toplum olarak karşımıza çıkmaktadır. 

MADDİ UNSUR 

Bu suç tipi seçimlik hareketli suçlardandır. Kanunda yazılı hareketlerden birinin yapılması suçun oluşumu için yeterlidir. Kanunda yer alan birden fazla hareketin yapılması durumunda TEK SUÇ oluşur ve faile tek suçtan ceza verilir. 

Bulundurma suçu hariç diğer suçlar ani hareketlidir. Hareketin yapılmasıyla suç oluşur. Bulundurma suçu mütemadi suçtur. 

Kanunda yer alan hareketler şunlardır :

1.Satmak : Satış belli bir bedel karşılığında uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin başkasına verilmesidir. Bu bedelin ne kadar olduğu önemli değildir. Ancak ticari bir maksadın bulunması gerekir. Ayrıca fail satacağı uyuşturucu ve uyarıcı madde üzerinde kontrol ve hakimiyet sahibi olmalıdır. 

Sözleşmede uyuşturucu maddeyi karşı tarafa verecek olan kişi SATICI olarak , bu maddeyi kabul eden kişi de ALICI olarak bu suçun faili olurlar. Ancak alıcının uyuşturucu maddeyi ne maksatla aldığı soruşturulacağı suç bakımından önem taşımaktadır. Bu maddeyi ticari maksatla satın almışsa TCK 188/3 , kullanmak maksadıyla almışsa TCK 191 den cezalandırılacaktır. 

Ayrıca satılan malın uyuşturucu madde olduğu konusunda herhangi bir şüphe bulunmamalıdır. Sözleşme yapılırken ya da sözleşme yapıldıktan sonra satılan maddenin uyuşturucu madde olmaması durumunda işlenemez suç söz konusu olur . Bu durumda suç oluşmadığından faillere hiçbir ceza verilemez.  

2.Satışa arz etmek : Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir ücret karşılığında başkasına devredilmek üzere hazırlanması ve bu amaçla hazır bulundurulması satışa arz etme fiilini oluşturmaktadır. Bu eylemde madde henüz alıcıya verilmemiştir. Aslında burada SATIŞ FİİLİNE HAZIRLIK söz konusudur. Her ne kadar ceza hukukunda hazırlık hareketleri cezalandırılmasa da maddede özel olarak düzenlendiğinden satışa arz da bu suçun hareketini oluşturur. 

3.Başkalarına vermek : Başkalarına vermek herhangi bir bedel karşılığı olmaksızın uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin başkasına verilmesidir.  Her ne kadar maddede uyuşturucu madde ticaretinden söz edilse de burada karşılıksız bir fiil söz konusudur. Burada ticari bir maksat yoktur. Doktrinde bir grup yazar kanun koyucunun hükmün gerek başlığı ve gerekse ruhu itibariyle uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretini cezalandırmak istediğini , bu nedenle ticari saik olmaksızın veya eylem ticari özellik taşımaksızın uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir başkasına kullanması için verilmesinin TCK 188/3 kapsamında değerlendirilmeyeceğini ifade etmektedir. Kanımca bu görüşe katılmak kanunun lafzına uygun değildir. O nedenle bedel karşılığı olmaksızın başkasına uyuşturucu veya uyarıcı madde verilmesi durumunda da TCK 188/3 te düzenlenen suç oluşmuş olur. 

4.Sevk etmek : Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir yerden diğer yere gönderilmesidir. Burada sevkin amacı maddenin mülkiyetinin ve kullanımının devredilmesidir.

5.Nakletmek : Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin mülkiyetinin ve kullanımının devredilmesi amacıyla bir yerden bir yere gönderilmesidir. TCK 188/3 te düzenlen nakil fiilinin gerçekleşmesi için nakliyatın ülke içinde yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde TCK 188/1 de düzenlenen uyuşturucu maddelerin imal ya da ithali söz konusu olur.

Nakilde uyuşturucu veya uyarıcı madde fail veya adamları tarafından bizzat gerçekleştirilir. Maddenin gideceği yere kadar götürülmesi ile eylem tamamlanır. Nakletme fiilinin sevk etme fiilinden farkı da burada karşımıza çıkmaktadır. 

6.Depolamak : Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir yerde muhafaza edilmesi depolamak fiilini oluşturmaktadır . Muhafaza edilen yer önem taşımamaktadır. 

7.Satın almak : Bir bedel karşılığında uyuşturucu maddenin alınmasıdır. Bu maddenin neden alındığı oluşacak suç tipi bakımından önem taşımaktadır. Kullanmak amacıyla uyuşturucunun satın alınması durumunda TCK 191 de düzenlenen suç oluşmuş olur. Ancak ticari maksatla yapılan alımlar TCK 188/3 kapsamında değerlendirilir.

 Uyuşturucu maddenin satın alındığı kişi de TCK 188/3 ten cezalandırılır. 

8.Kabul etmek :  Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir bedel karşılığı olmaksızın alınmasıdır. Burada uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde kazanç sağlama ve tasarrufta bulunma amacıyla zilyetlik elde edilmektedir. 

9.Bulundurmak : Uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde fiili egemenlik ilişkisinin devam ettirilmesi bulundurma fiili olarak adlandırılır. 

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2017/1070 Esas  ,  2021/5 Karar Sayılı dosyasında bulundurma eylemi şu şekilde tanımlanmıştır :

"Bulundurma" kavramı, maddede sayılan eşyanın kişinin üzerinde veya hakimiyet alanında tutulması anlamına gelmektedir. Ancak bulundurmanın kabul edilebilmesi için kişinin yasak eşyayı üzerinde veya hakimiyet alanında tutması fiilinin makul bir süre devam etmesi gerekmektedir. Başka bir kişi tarafından üstte veya hakimiyet alanında bulundurulan yasak eşyanın sadece kullanılması eylemi tek başına bulundurma olarak kabul edilemeyecektir. 

Failin uyuşturucu maddeyi ne maksatla bulundurduğu oluşacak suç tipi açısından önem arz etmektedir. Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ticari maksatla bulundurulması durumunda TCK 188/3 te düzenlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti suçunu oluşturur. Ancak bulundurma kullanma maksadıyla yapılmışsa TCK 191 de düzenlenen suç oluşmaktadır. 

MANEVİ UNSUR 

Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu kasten işlenen suçlardandır. Failin herhangi bir özel saikinin bulunması şart değildir. Bu nedenle suçun olası kastla işlenmesi de mümkündür.

HUKUKA AYKIRILIK UNSURU 

Bu suç tipinin oluşabilmesi için uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satmak, satışa arz etmek, başkalarına vermek, sevk etmek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek ve  bulundurmak gerekmektedir. 

Bu hareketleri yapan kişinin ruhsatının olması ve ruhsata uygun hareket edilmesi durumunda bu suç oluşmamaktadır . 

SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ 

Kanunda bu suç tipi için 2 nitelikli  hal öngörülmüştür. 

Bu hallerden ilki suçun konusu ile ilgilidir. Suça konu olan uyuşturucu maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması durumunda verilecek ceza yarı oranda artırılır.  

Kanunun ilk halinde , sentetik kannabinoid ve türevleri nitelikli hal kapsamına alınmamıştı. 2015 yılında 6638 sayılı kanunla yapılan değişiklik neticesinde bu tür uyuşturucular da nitelikli hal kapsamına alınmıştır. Kanunun gerekçesinde sentetik kannabinoid ve türevlerinin diğer uyuşturuculara nazaran üretimin daha kolay olması, buna karşılık bağımlılık oranının daha fazla olması  nedeniyle nitelikli hal olarak kabul ettiklerini belirtmişlerdir. 

İkincisi suçun okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır. 

Bu nitelikli hallerin ikisinin tek suç bakımından gerçekleşmesi durumunda CEZA 1 KEZ AĞIRLAŞTIRILIR. 

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

*Teşebbüs : Bu suç tipinin sırf hareket suçudur. Sırf hareket suçları teşebbüse elverişli suçlardan değildir. Ancak hareketlerin parçalara ayrılması mümkünse bu suça da teşebbüs mümkün olur.

*İştirak : Bu suç özgü suçlardan değildir. O yüzden iştirak bakımından da özellikli bir durum söz konusu değildir. TCK 37,38,39. Maddeler uygulanarak sorunlar çözülebilir.

*İçtima : Bu suç tipi seçimlik hareketli suçlardandır. O yüzden suçun konusunun tek olması durumunda maddede belirtilen birden fazla seçimlik hareketin yapılması  tek suç oluşur. 

Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda müteselsil suç hükümleri uygulanır.

 ETKİN PİŞMANLIK 

Madde 192’de bu suç tipi bakımından özel etkin pişmanlık hükmü düzenlenmiştir. Etkin pişmanlığın ne zaman gösterildiği fail hakkında verilecek ceza bakımından önem arz eder. 

1.Suç resmi makam tarafından haber alınmadan önce; 

Failin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmesi için diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber vermesi ve bu haber doğrultusunda suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde hakkında cezaya hükmolunmaz.

2.Suç resmi makam tarafından haber alındıktan sonra;      

Fail gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım ederse kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

SORUŞTURMA , KOVUŞTURMA VE YAPTIRIM

Bu suç tipi şikayete tabi bir suç tipi değildir. Dolayısıyla resen kovuşturulur. 

Bu suç tipi için  10 yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası öngörülmüştür. Hapis cezasının üst sınırı ile adli para cezasının alt sınırı kanun maddesinde belirtilmediği için Türk Ceza Kanunun Genel Hükümlerinde yer alan 49.ve 52.maddeler uygulama alanı bulur.49.maddeye göre süreli hapis cezalarında üst sınır 20 yıldır. 52. maddeye göre adli para cezası 5 günden az olamaz. 

Sonuç olarak TCK 188/3 te düzenlenen uyuşturucu madde ticareti suçunun cezası 10 yıldan 20 yıla kadar hapis ve 5 günden yirmibin güne kadar adli para cezasıdır. 

Türk Ceza Kanununun 189. maddesine göre uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Bu güvenlik tedbirleri TCK 60 gereği iznin iptali ve müsaderedir.

 

Stajer Avukat Sema Nur DEVECİ

Avukat Hüseyin ACAR