ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU

Türk Ceza Kanununda , ikinci kitabın kişilere karşı suçlar kısmının 6. bölümünde cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar düzenlenmektedir. Cinsel suçlar ; cinsel saldırı , çocukların cinsel istismarı , reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz olmak üzere  4 suçtan oluşmaktadır.  

102.maddede cinsel saldırı suçu düzenlenmektedir. 1.fıkranın ilk cümlesinde ‘cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlali’ basit cinsel saldırı suçu olarak düzenlenmiştir. İkinci cümlede cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması durumu suç olarak düzenlenmiştir. 2.fıkrada ise vücuda organ veya sair bir cisim sokulması nitelikli cinsel saldırı suçu olarak düzenlenmiştir. 

SUÇLA KORUNAN HUKUKSAL DEĞER

Bireyin cinsel özgürlüğü ve cinsel dokunulmazlığı suçla korunan hukuksal değer olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Mağdurun çocuk olması durumunda çocukların bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak sağlıklı gelişme hakkı  da bu korunan hukuksal değerler arasında yer alır. 

Yargıtay  Ceza Genel Kurulunun 2019/ 637 Esas , 2021 / 139 Karar sayılı dosyasında da korunan hukukî değerin, kişilerin cinsel özgürlüğü ve dokunulmazlığı olduğu ifade edilmiştir. 

SUÇUN KONUSU

Mağdurun bedeni bu suçun konusunu oluşturmaktadır. 

FAİL ve MAĞDUR

Fail herkes olabilir. Özellikli bir durum söz konusu değildir. Ancak üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişi tarafından ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından bu suçun işlenmesi durumundan verilecek ceza artırılır.

Bu suçun mağduru herkes olamaz. Bu suçun mağduru onbeş yaşını bitirmiş olan çocuktur. 

Yargıtay 14.Ceza Dairesi, 2012/13961 Esas, 2013/467 Karar sayılı dosyasında hem fail hem de mağdurun 18 yaşından küçük olması durumunda ilişkideki aktif tarafa reşit olmayanla cinsel ilişkiden ceza vermiştir. Anılan karar şu şekildedir :

‘’Ceza evinde mahkûm olan ve her ikisinin de yaşının on altı olduğu iki çocuğun, birinin diğerine karşı fiili livata yoluyla cinsel istismar suçundan açılan bir davada, livata fiilininin pasif tarafı olan erkek çocuğun rızası üzerine aktif tarafı olan diğer erkek çocuğun yaptığı fiil reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturur”

MADDİ UNSUR

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun oluşabilmesi için fail tarafından cebir, tehdit ve hile gerçekleştirilmemelidir. Aksi halde TCK 103/2 de düzenlenen suç oluşacaktır.

Bu suçun maddi unsurunu cinsel ilişkiye girmek oluşturmaktadır.  Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2002/5-44 Esas , 2002/175 Karar sayılı dosyasında “Irza geçme … aktif failin cinsel organını diğerinin vücuduna normal veya anormal bir şekilde kısmen veya tamamen ithal etmesiyle oluşur. Şehevi duyguların cinsel birleşme dışında tatminine yönelik, sarkıntılık boyutunu aşan ve devamlılık gösteren davranışlar ırza tasaddi, belli bir kimseye karşı işlenen ve o kişinin edep ve iffetine dokunan ve hareketler yönünden kesiklik gösteren edepsizce davranışlar ise sarkıntılık suçunu oluşturur.” 

1990/5-101 Esas , 1990/156 Karar sayılı başka bir dosyada Yargıtay Ceza Genel Kurulu , ırza geçmeyi şu şekilde tanımlamıştır : 

 “Irza geçme,… aktif failin cinsel organını, diğerinin vücuduna normal veya anormal bir şekilde menisini boşaltacak şekilde kısmen ya da tamamen ithal etmesi, sokmasıdır”.

Sonuç olarak bir cinsel davranışın cinsel ilişki olarak kabul edilebilmesi normal ya da anormal(anal) yoldan birleşmeyle mümkün olabilir.  Cinsel ilişkinin oral yolla gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 14.Ceza Dairesi 2014/9737 Esas 2015/11240 Karar sayılı dosyada bu şekilde karar vermiştir :

‘’Mağdurenin aşamalardaki anlatımları, savunma ile tüm dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk ile onyedi yaşındaki mağdure arasında rızaya dayalı olarak gerçekleştiği sabit olan cinsel davranışların cinsel ilişki boyutuna ulaşmadığı gibi oral yoldan penis ihracının da anılan kapsamda bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 11.03.2008 gün ve 2007/253 Esas, 2008/82 sayılı Kararında da açıklandığı üzere 5237 sayılı TCK'nın 26/2. maddesindeki "kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez" düzenlemesi karşısında, dosyada mevcut nüfus kaydına göre 21.07.1991 doğumlu olup suç tarihinde onyedi yaşı içerisinde bulunan mağdureye karşı rızası ile işlenip cinsel ilişki boyutuna varmayan  cinsel davranışlarla ilgili olarak hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceğinden, suça sürüklenen çocuğun müsnet suçtan beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,’’

Aynı yönde Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2020/326 K. 2021/1125 T. 11.2.2021

‘’Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurların aşamalardaki beyanları, tanık ifadeleri, savunma ile tüm dosya kapsamına göre, kendisini din alimi olarak tanıtan sanığın, akıl ve ruh sağlığı yerinde olan mağdurlara karşı oral ve anal yoldan gerçekleştirdiği cinsel ilişkiye girme eylemleri sırasında cebir veya tehdit kullanmadığı gibi mağdurların da bu yönde bir iddialarının bulunmaması, sanığın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması ve eylemlerini mağdurların rızası ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, ilk derece mahkemesince sanığın mağdurlardan ....a yönelik eylemlerinden beraatine, mağdur ...'e karşı on beş-on sekiz yaş aralığında gerçekleştirdiği anal yoldan  cinsel ilişkiye girme eylemleri reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilip, 5237 sayılı TCK'nın 73/1. maddesinde düzenlenen altı aylık kanuni şikayet süresinin geçtiği gözetilerek bu suçtan görülen kamu davasının düşmesine, mağdurun on sekiz yaşından büyük olduğu dönemde gerçekleşen cinsel saldırı eylemlerinden ise beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması karşısında, söz konusu kararlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi’’

NİTELİKLİ HALLER

1.Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi  : Ensest ilişkilerin engellenmesi amacıyla bu nitelikli hal düzenlenmiştir. Evlenme engelleri Türk Medeni Kanununun 129. Maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde şu şekildedir :

Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır:

1.Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında,

2. Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında,

3. Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında.

Fail ile mağdur arasında bu şekilde bir ilişkisi varsa nitelikli hal gündeme gelecek ve ceza artırılacaktır.

2. Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi : Bu kişilerin suçu işlemeleri daha kolay olacağından nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. 

MANEVİ UNSUR

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Kanunda herhangi bir özel kast aranmadığından suç,  olası kastla da işlenebilir. 

HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Kanunda cebir, tehdit ve hile olmaksızın 15 yaşından büyük çocukla cinsel ilişkiye girilmesi suç olarak düzenlenmiştir. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere reşit olmayanla cinsel ilişkide mağdurun rızası fiili hukuka uygun hale getirmeyecektir. 

Cinsel ilişki boyutuna varmayan cinsel davranışlar için ise rıza söz konusu olabilir. Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2011/9207 Esas, 2013/2448 Karar sayılı dosyasında da bu yönde karar vermiştir :

“Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, mağdureyle cinsel ilişkiye girmek isteyen sanığın, mağdurenin acı duyduğunu söylemesi ve istememesi üzerine ilişkiden gönüllü olarak vazgeçtiğinin anlaşılması karşısında, sevişme şeklindeki cinsel ilişki içermeyen, cinsel nitelikteki eylemlerin mağdurenin yaşı ve rızası dikkate alındığında suç teşkil etmeyeceği gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,” 

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

*Teşebbüs : İcra hareketlerinin failin elinde olmadan tamamlanamadığı durumlarda teşebbüs gündeme gelir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu için teşebbüs mümkündür. 

**İştirak : Mümkündür. Birden fazla kişinin müşterek fail olarak bu suçu işlemesi ağırlatıcı neden olarak karşımıza çıkmaktadır.

*İçtima : Mümkündür. Genel hükümlere göre problem çözülür. 

Müteselsil suç hükümlerinin uygulanması mümkündür. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2015/425 Esas, 2016/61 Karar sayılı dosyasında da zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı kabul edilmiştir : 

“Suç tarihinde mağdurenin onyedi, sanığın ondokuz yaş içerisinde olduğu, mağdure ve sanığın olay öncesinde en az iki üç ay duygusal arkadaşlıkları bulunduğu, Ocak ayında birden fazla kez cinsel ilişkiye girdikleri, mağdurenin vücudunda meydana gelen değişiklikleri farkeden teyzesinin mağdureyi hastaneye götürerek test yaptırması üzerine beş ay bir haftalık hamile olduğunun anlaşıldığı, bu tarihten iki ay sonra tekrar hastaneye gidildiğinde zorla cinsel istismara maruz kaldığını söylemesi üzerine hastane yetkililerinin suç duyurusunda bulunduğu, aynı tarihlerde mağdurenin de şikâyetçi olduğu, ancak dosya içeriğine göre sanığın fiilinin zorla olduğuna dair delil bulunmadığı, hamileliğin ortaya çıkması üzerine mağdurenin olayın zorla gerçekleştiğini iddia ettiği, mağdurenin istinabe yoluyla beyanının alındığı celsede dinlenen uzman bilirkişinin, mağdurenin olayın anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek düzeyde olduğunu belirttiğine göre sanığın eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu…’’

SORUŞTURMA , KOVUŞTURMA , YAPTIRIM

5235 sayılı kanunun 14.maddesi gereği mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda fail iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu nedenle reşit olmayanla cinsel ilişki suçu asliye ceza mahkemesinin görev alanına girer. 

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu şikayete tabidir. Ancak suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde şikâyet aranmamaktadır. Failin maddede sayılanlardan biri olması durumunda suç resen soruşturulur. 

TCK 73 gereği şikayet süresi , hak sahibi olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar. Bu süre 6 aydır. 

Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür . Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez. Bunun nedeni kovuşturmanın aleni olmasıdır. Herkes aklanma hakkına sahiptir. Bu nedenle iddianamenin kabulüyle başlayan kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçilerek ceza davasının düşmesi kararının verilebilmesi sanığın kabulüne bağlıdır. Hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz. Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.

Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2015/ 9215 Esas , 2016 / 1407 Karar sayılı dosyasında TCK 104/1 de düzenlenen suçun şikayete tabi olduğundan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiğine karar verilmiştir : 

‘’ Oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihlerinde onbeş yaşını tamamlayan mağdure ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eyleminin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup mağdurenin şikayetçi olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ırza geçme suçundan beraatine hükmedilmesi, kanuna aykırı… ‘’

CMK 253/3 gereği soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Dolayısıyla şikayete tabi olan basit cinsel saldırının sarkıntılık düzeyinde kalması durumunda da uzlaşma yoluna gidilemez. 

REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNUN CEZASI NE KADARDIR ? 

Bu suç tipinde öngörülen ceza iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. 

REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDAN CEZA ALAN KİŞİLER HAPSE GİRER Mİ ? 

Mahkemeler tarafından verilmiş ve kesinleşmiş olan hapis cezalarının ne kadar yatarının olduğunun tespiti noktasında İnfaz Hukukunun çok iyi bilinmesi gerekmektedir. İnfaz Hukuku sık değişen bir hukuk dalı olduğundan kararın kesinleştiği tarih önem taşımaktadır. Kesinleşme tarihinde yürürlükte bulunan kurallar uygulama alanı bulacaktır.  Yine sanık hakkında hükmedilen cezanın ne kadar yatarının olduğu belirlenirken bu suçun sanık açısından mükerrer suç olup olmadığı , suçun işlendiği tarihte sanığın kaç yaşında olduğu , sanığın eğitim durumları gibi hususlar önemli olmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için uzman bir avukat ile iletişime geçmeniz tavsiye edilir .

Stajyer Avukat Sema Nur DEVECİ

Avukat Hüseyin ACAR

Reşit Hukuk & Danışmanlık