Boşanma davasında SED raporu olarak da bilinen sosyo ekonomik durum araştırması maddi talepler bakımından yargılamayı yapmakta olan yetkili aile mahkemesinin karar verirken tarafların veya ilgililerin sosyo ekonomik durumlarını göz önünde bulundurması gerektiği durumlarda yapması gereken araştırmadır. Bu araştırmayı mahkeme kolluktan talep eder ve kolluk konuyu araştırır. Araştırma için tarafların dosya veya ilgili kayıtlardaki ikametgah ve/veya yerleşim yeri adreslerinden yararlanılır. Hakim taraflarla ilgili karar verirken adaleti ve hakkaniyeti gözetmek durumundadır. Dolayısıyla sosyo ekonomik durumlara göre değişkenlik gösterebilecek kararlarda bu araştırma oldukça mühimdir. Söz konusu araştırma boşanma davasında doğrudan delil olarak gösterilmemekte birlikte bazı kanun maddelerinde görülen “…ekonomik ve sosyal durumuna göre…” ibaresiyle yapılan atıf sonucu uygulama içerisinde kendine yer bulmakta ve delil mahiyeti kazanmaktadır.   Sosyo-ekonomik durum araştırması Yargıtay’ca da önemsenen bir husustur. Bu araştırmanın usulüyle veya gerçekçi bir şekilde yapılmaması neticesinde ciddi mağduriyetler yaşanabilir olması bunun esas nedenidir.   Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ nin 2015/16016 E., 2016/7579 K. nolu kararında “…davacının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; çalışıp çalışmadığının, çalışıyorsa düzenli ve yeterli gelirinin bulunup bulunmadığının ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesi gerekirken; bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.” diyerek konunun önemini gözler önüne sermiştir.  

Özellikle Aile Mahkemelerinde görülen davalarda (boşanma, nafaka, velayet) tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarını belirlemek için Mahkeme tarafından İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazı gönderilir. Bu yazıda, davalı ve davacının;

-bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı?

-oturulan ev kira mı?

-Kişinin geliri?

-Başka gayrimenkulü var mı?

-Arabası var mı?

gibi soruların cevabının araştırılması istenir.


SED Raporunun Nafaka İle İlişkisi ?
  Bilindiği üzere boşanma davalarında tedbir nafakası talepleri değerlendirilirken veya tedbir nafakası talebi yok ise yoksulluk ve iştirak nafakası taleplerinde mahkemece nafaka ödenmesi yahut ödenmemesi kararlarında mahkeme tarafların sosyo ekonomik durumunu kat’i suretle gözetmek durumundadır. Karar öncesinde mahkemece diğer talep edilen araştırmalar yapılırken SED araştırmalarından da faydalanır.

SED Raporu Tekrar Alınabilir mi ?

Hakimin boşanma davası sırasında istediği SED raporu etkililiğini her zaman sürdürmez, ilerleyen süreçlerde nafaka alacaklısının sosyo ekonomik durumunda bir iyileşme olduğu yahut yargılama esnasında tarafların maddi durumlarında bir değişiklik olduğu takdirde taraflarca bu hususun tekrar değerlendirilip yeni bir araştırma yapılması talep edebilir.  

SED Raporuna İtiraz

SED raporunun niteliği ve etkisi gereği davanın seyrini ve sonucunu önemli derecede etkilediği şüphe götürmez bir gerçektir. Durum böyle olunca SED raporunun gerektiği gibi düzenlenmediği veya taraflardan birinin mağduriyet yaşayabileceği durumlarda ciddi sorunlara gebe olabilmektedir. Bu denli önemli bir hususta taraf SED raporunun gerçeği yansıtmadığını veya gerektiği gibi düzenlenmediğini iddia ederek tekrar bir araştırma yapılmasını mahkemeden talep edebilir.  SED raporu için yapılan araştırmada davanın tarafları gerçeği beyan etmekle yükümlüdür. Aksi takdirde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğüne aykırılık oluşabileceği gibi aksi ispatlanabildiği takdirde cezai bir sürecin mevzu bahis olması da söz konusu olabilir.  

SED Raporunda Araştırılan Kişinin Yurt Dışında İkamet Etmesi

Araştırılacak taraf Türkiye’de ikamet ediyor ise izlenecek hukuki yol bellidir. Araştırmaya konu olacak eş yurt dışında ikamet ediyorsa ve/veya yabancı uyrukluysa uluslar arası resmi yazışmalar ile bu bilgilerin edinilmesini talep edebilir. Ancak bu boşanma sürecini ciddi bir şekilde uzatabileceğinden genel olarak bu araştırmayı talep edecek olan taraf buna pek sıcak bakmaz ve diğer delillerin toplanmasının yeterli olabileceği kanaatinde olabilir. Kişinin sosyo ekonomik durumunun başka yollardan tespit edilmesi mümkünse bu yolu kullanmak daha makul olacaktır.  

Anlaşmalı Boşanmada SED Araştırması

Anlaşmalı boşanmada eşler nafaka, velayet, tazminat gibi hususlarda ortak bir iradeye varıp bir protokol oluştururlar. Bu protokolde yoksulluk nafakası ve eğer çocuk varsa iştirak nafakası bedelleri ayrı ayrı belirtilmelidir, aksi takdirde hakimin müdahalesiyle karşılaşılabilir. Hakim tarafların ortak iradesini esas alır ve sadece söz konusu davada kamunun çıkarının yahut müşterek çocuğun çıkarlarının zedelenmesine yönelik bir hususun olup olmadığını inceler. Bu kapsamda bir veri olmadığı takdirde SED raporuna ihtiyaç duyulmaz.  

SED araştırması ile ilgili kanaatimiz;

SED araştırması davanın taraflarının maddi durumunu ve sosyal faktörleri edinmek amacıyla yapılır. Ancak uygulamada bu araştırmayı yapmakta olan kolluk birimince gerekli bilginin davanın tarafının beyanı ile alındığı ve beyana göre raporlandığı görülmektedir. Kolluk kuvvetlerinin diğer adli görevlerinin iş yoğunluğu yaratması nedeniyle hakkında araştırma yapılan kişinin beyanları raporun esasını doğurabileceğinden kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması da bir olasılık, kimi zaman ise kuvvetli bir ihtimal olmaktadır. SED araştırmalarının kişinin kendisine sorulmaksızın gıyabında yapılması, gerektiğinde kolluk kuvvetlerince banka vs. kurumlardan bilgi ve belge talep edilebilmesi ile daha etkili ve ihtiyacı karşılayan nitelikte yapılabileceği kanaatindeyiz.  
Av. Yasemin ACAR (yaseminacar@resithukuk.com)