KİŞİSEL VERİLERİ YOK ETMEME SUÇU

KİŞİSEL VERİLERİ YOK ETMEME SUÇU

KİŞİSEL VERİLERİ YOK ETMEME SUÇU

Kişisel verileri yok etmeme suçu , Türk Ceza Kanununun Kişilere Karşı Suçlar başlıklı 2.Kısmının 9.Bölümünde düzenlenen Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar arasında yer almaktadır. 

Kişisel verileri yok etmeme suçunun ratio legisi toplanma amacı ortadan kalkmış ya da toplanma  amacı gerçekleşmiş olan verilerin sistem içinde kalmasını engelleyerek veri güvenliğini sağlamak ve veri sahibi kişilerin bireysel özerkliği ile kişilik haklarını güvence altına almaktır. Böylece kişisel verilerin amaçla bağlılık ve süre sınırı ilkesi korunmaktadır.

Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 17.maddesinin 2.fıkrasına göre bu kanunun 7 nci maddesi hükmüne aykırı olarak; kişisel verileri silmeyen veya anonim hâle getirmeyenler 5237 sayılı Kanunun 138 inci maddesine göre cezalandırılır. Bu madde sayesinde verileri anonimleştirmeyenler de kişisel verileri yok etmeme suçundan cezalandırılacaktır.

SUÇLA KORUNAN HUKUKSAL DEĞER

Kişisel verileri yok etmeme suçuyla korunan hukuksal değer bir görüşe göre özel hayatın gizliliği iken diğer görüşe göre kişisel verilerin güvenliği ve kişisel verilerin korunması hakkıdır. Başka bir görüşe göre ise suçla korunan hukuksal değer kişisel verileri yok etmekle yükümlük olanların işlerini layıkıyla yapacağına yönelik kamusal güven duygusudur.

SUÇUN KONUSU

Bu suçun konusunu kişisel veriler oluşturmaktadır. 2016 yılında yürürlüğe giren 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 3.maddesinin 1.fıkrasının d bendinde kişisel veri kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi olarak tanımlanmıştır.

Yargıtay’a göre kişisel veri herkes tarafından bilinmeyen, kolaylıkla ulaşılabilmesi mümkün olmayan kişiyi belirlenebilir kılan ve toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran gerçek kişiye ait tüm verilerdir. Kurumlara ait veriler kişisel veri olarak kabul edilmezler.

Türk Ceza Kanununun 138.maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için verilerin hukuka uygun ya da hukuka aykırı şekilde kaydedilmiş olması önemli değildir. Ancak Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 7.maddesine göre verilerin silinmesi ya da anonim hale getirilmesi istenen kişisel verilerin hukuka uygun şekilde kaydedilmiş olmasi gerekir.

Hem kamu otoritelerince işlenen hem de gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerce işlenen kişisel veriler suçun konusunu oluşturabilir.

Kişisel verinin gizli veya aleni olmasının bir önemi yoktur. Kişisel veri alenileşmiş olsa da, yok etme yükümlülüğü devam eder.

FAİL

Fail verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olan kişilerdir. Bu kişiler kamu görevlisi de olabilir. Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 17.maddesinin 2 fıkrasının atfıyla aynı kanunun 7.maddesinde düzenlenen verileri silmeme veya anonim hale getirmeme de TCK 138 de düzenlenen kişisel verileri yok etmeme suçundan cezalandırılacaktır. Kişisel Verilerin Koruması Kanununun 7.maddesi şu şekildedir :

‘’Bu Kanun ve ilgili diğer kanun hükümlerine uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması hâlinde kişisel veriler resen veya ilgili kişinin talebi üzerine veri sorumlusu tarafından silinir, yok edilir veya anonim hâle getirilir.’’

Kanun maddesi gereği verileri silecek ya da anonim hale getirecek olan kişi veri sorumlusudur. Veri sorumlusu KVKK 3/1 ı gereği kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişidir. Veri sorumlusunun tüzel kişi olması durumunda tüzel kişilerin cezai sorumluluğunun olup olmayacağı gündeme gelecektir. Doktrinde bir görüşe göre tüzel kişiler fail olabilir. Bizim de katıldığımız ikinci görüşe göre ise belli bir gayeye yönelik irade ile hareket edebilme yeteneği sadece insanlara özgü olduğundan tüzel kişiler fail olamaz. Tüzel kişiler faaliyetlerini organları vasıtasıyla yerine getirirler. Bu nedenle tüzel kişinin faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar gerçek kişilere atfedilebilir. Dolayısıyla tüzel kişilerin sorumluluğunu doğuracak şekilde hareket eden ya da hareket etmesi gerekirken bunu ihmal eden kişiler cezalandırılacaktır. Tüzel kişiler de ayrıca tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri olan iznin iptali ve müsadereyle cezalandırılacaktır.

Veri sorumlu yetki vermek suretiyle kendi adına kişisel verileri işlemesi ya da silmesi için gerçek veya tüzel kişiyi sorumlu tutabilir. Bu kişilere veri işleyen adı verilir. Bu durumda da KVKK 12/2 gereği veri işleyen ve veri sorumlusu birlikte sorumlu olurlar.

Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun 5.maddesine göre sisteme kayıtlı olan parmak izi ve fotoğraflar, kişinin ölümünden itibaren on yıl ve her halde kayıt tarihinden itibaren seksen yıl geçtikten sonra sistemden silinir.

MAĞDUR

Mağdur korunan hukuksal değerin sahibidir. Korunan hukuksal değerin özel hayatın gizliliği ya da kişisel verilerin güvenliği ve kişisel verilerin korunması hakkı olarak kabul edilmesi durumunda mağdur kişisel verilerin sahibidir. Ancak korunan hukuksal değerin kişisel verileri yok etmekle yükümlük olanların işlerini layıkıyla yapacağına yönelik kamusal güven duygusu olduğu kabul edilirse mağdur tüm olarak karşımıza çıkmakta , kişisel verileri silinmeyen kişi ise suçtan zarar gören olarak kabul edilmektedir.

MADDİ UNSUR

İhmali hareketli bir suçtur. Kanunla belirlenen sürelerin geçmesine rağmen yok etme işleminin yapılmaması halinde suç oluşur.

Kanunda netice öngörülmediğinden bu suç sırf hareket suçudur . Yapılması gereken hareketin  yapılmamasıyla suç tamamlanır. Bu nedenle suç aynı zamanda ani hareketli bir suçtur.

Suçun oluşması için bir zararın veya tehlikenin ortaya çıkmasına gerek yoktur. Bu nedenle suç soyut tehlike suçudur.

Bu suçun maddi unsurunu kanuni sürenin geçmiş olmasına rağmen YOK ETMEME eylemi oluşturur. Yok etme kişisel verilerin sistem içerisinde erişilemez, geri getirilemez ve tekrar kullanılamaz hale getirilmesi işlemidir. Kısmen yok etme işleminde kalan kısım kişisel veri niteliğini haiz değilse suç oluşmayacak halde suç oluşacaktır.

Beklenilen davranışın hiç gerçekleşmemesi veya geç yerine getirilmesi durumunda suç oluşur.

Yok etme hareketi çoğu zaman teknik nitelikte bir hareket olarak ortaya çıkacaktır. Bu durumda failin görevinin kapsamı genellikle emir ve talimat verme ya da yok etmeyle ilgili işlemleri denetim ve gözetim şeklinde ortaya çıkacaktır. Bu bağlamda, görevini yerine getirmeme hareketi bazen doğrudan yok etme hareketini yapmama, bazen yok etmeyle ilgili emir ve talimatı vermeme bazen de yok etmeyle ilgili denetim ve gözetim görevini yerine getirmeme şeklinde ortaya çıkabilir.

Kişisel verilerin silinmesi veya anonimleştirilmesi de yok etme hareketinin bir çeşididir.

Veri başkası tarafından süre dolmadan silinmişse veya veri sistem içinde bulunamıyorsa, sistemde var olmayan bir verinin silinmesi yükümlülüğü de söz konusu olmayacağından ortada bir suç olmayacaktır.

Yok etmemenin suç teşkil etmesi için kanunda öngörülmüş sürelerin geçmiş olması gerekmektedir. Maddede belirtilen kanun hem şekli anlamda hem de maddi anlamda kanun olarak anlaşılmalıdır. Şekli anlamda kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen metindir. Maddi anlamda kanun ise genel-soyut-objektif düzenleme içeren tüm yazılı metinlerdir.  Bu bağlamda Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi Veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik önem arz etmektedir.

NİTELİKLİ HAL

Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

MANEVİ UNSUR

Bu suç kasten işlenebilir. Kanunda herhangi bir özel hukuka aykırılık ya da saik gözetilmediğinden suçun olası kastla da işlenmesi mümkündür.

HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Kanunda yer alan hareketin yapılmasıyla yani kanunda belirtilen sürede yok etme işleminin yapılmamasıyla hukuka aykırılık unsuru kendiliğinden oluşur.

 SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

*Teşebbüs : Failin icra hareketlerine başlayıp elinde olmayan sebeplerle hareketini tamamlayamadığı durumlarda teşebbüs söz konusu olur. Bu suç saf ihmali suç olduğundan teşebbüse elverişli değildir.

*İştirak : Bu suç özgü suçtur. Bu suçun faili ancak sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlardır. Bu nedenle sistem içindeki verileri yok etmekle yükümlü olmayan biri bu suçu faili olamaz. Bu kişiler suça ancak şerik ya da azmettiren olarak iştirak edebilirler.

*İçtima : Aynı suç işleme kararı  icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda tek suç oluşur ve TCK 43/1 de düzenlenen müteselsil suç hükümleri uygulanır. Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da tek suç oluşmakta ve 43/2 de düzenlenen farklı neviden fikri içtima hükümleri uygulanmaktadır.

SORUŞTURMA , KOVUŞTURMA , YAPTIRIM

5235 sayılı kanunun 14.maddesi gereği mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur. Kişisel verileri yok etmeme suçunda fail bir yıldan iki yıla kadar hapis cezalandırılır . Bu nedenle kişisel yok etmeme suçu asliye ceza mahkemesinin görev alanındadır.

Kişisel verileri yok etmeme dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Bunlar TCK 60 gereği iznin iptali ve müsaderedir.

 Türk Ceza Kanununun Kişilere Karşı Suçlar başlıklı 2.Kısmının 9.Bölümünde düzenlenen Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar için özel bir şikayet hükmü yer almaktadır. 139.maddede düzenlenen şikayet hükmünde şu ifadelere yer verilmiştir : ‘Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.’

Dolayısıyla kişisel verileri yok etmeme suçu şikayete tabi değildir. Bu nedenle CMK 253’te düzenlenen uzlaştırma kurumu da bu suçta uygulanmamaktadır.

ÖZEL SORUŞTURMA USULÜ

Failin kamu görevlisi olması durumunda kamu görevlilerine karşı soruşturma açılabilmesi için özel bir soruşturma şartı vardır. Bu şart 4483 sayılı kanun gereği izindir. Bu kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için ilgili makamlardan izin alınması gerekmektedir.

KİŞİSEL VERİLERİ YOK ETMEME SUÇUNUN CEZASI NE KADARDIR ?

Kişisel verileri yok etmeme suçunun cezası bir yıldan iki yıla kadar hapis cezasıdır.

Kişisel verileri yok etmeme dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Bunlar TCK 60 gereği iznin iptali ve müsaderedir.

KİŞİSEL VERİLERİ YOK ETMEME SUÇUNDAN CEZA ALAN BİR KİŞİ HAPSE  GİRER Mİ ?

Hakim sanık hakkında hapis cezasına hükmetmişse kesinleşmiş olan hapis cezalarının ne kadar yatarının olduğunun tespiti noktasında İnfaz Hukukunun çok iyi bilinmesi gerekmektedir. İnfaz Hukuku sık değişen bir hukuk dalı olduğundan kararın kesinleştiği tarih önem taşımaktadır. Kesinleşme tarihinde yürürlükte bulunan kurallar uygulama alanı bulacaktır.  Yine sanık hakkında hükmedilen cezanın ne kadar yatarının olduğu belirlenirken bu suçun sanık açısından mükerrer suç olup olmadığı , suçun işlendiği tarihte sanığın kaç yaşında olduğu , sanığın eğitim durumları gibi hususlar önemli olmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için uzman bir avukat ile iletişime geçmeniz tavsiye edilir .

Stajyer Avukat Sema Nur Deveci

Avukat Hüseyin Acar 

Reşit Hukuk & Danışmanlık