MİRASIN REDDİ NEDİR ?

MİRASIN REDDİ NEDİR ?

MİRASIN REDDİ NEDİR ?

Mirasın reddi kısaca; miras bırakanın ölümü üzerine, miras bırakanın tüm aktif ve pasif malvarlığının, yasal ve/veya atanmış mirasçıları tarafından reddedilmesi olarak tanımlanabilir.

Mirasçılık sıfatı, Türk Medeni Kanunu 599. maddesine göre külli halefiyet ilkesi gereği miras bırakanın ölmesi ile kendiliğinden kazanılır. Mirasçılık sıfatı kazanıldığı anda, miras bırakanın tüm aktif ve pasif mal varlığı mirasçılara geçeceğinden mirasçılar pasif mal varlığından (borçlarından) kendi mal varlıkları ile sorumludur. Bu husus mirasın reddi müessesesini meydana getirmiştir.

Mirasın iki şekilde reddi mümkündür: hükmen ret ve gerçek ret.

Mirasçılar, mirasçı olduklarını sonradan öğrendiklerini ispat etmedikçe, miras bırakanın ölümünden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içinde, miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açacakları dava ile mirası kayıtsız ve şartsız reddettiklerini bildirmelidir. Süresi içinde mirası reddetmeyen mirasçılar, terekeyi tüm aktif ve pasifleri ile kazanmış olur.

MİRASIN HÜKMEN REDDİ NEDİR ?        

Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesinde  “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” düzenlemesi bulunmaktadır.

Söz konusu kanun maddesi hükmünce, miras bırakanın öldüğü tarihte aktif veya pasif mal varlığı yok ya da aktif mal varlıkları pasif malvarlıklarından az ise, mirasçıların mirası hükmen reddettiği kabul edilir. Bu durumda mirasçıların 3 aylık süre içinde mirası reddetmeleri gerekmez. Mirasın hükmen reddi için süre koşulu bulunmamaktadır, terekenin borca batık olduğunun tespiti her zaman talep edilebilir. Örneğin, tereke alacaklılarının açmış olduğu bir davada, mirasçılar terekenin borca batık olduğunun tespitini ve borca batıklık sebebiyle mirası hükmen reddettiklerini dava içerisinde ileri sürebilirler (Yargıtay 4. HD. 2016/1060 Esas-2016/8298 Karar).

Borca batık mirasın kabulü için mirasçının açık veya örtülü kabul beyanı olmalıdır. Doktrinde hâkim görüş, mirasın hükmen reddinde mirasçıların terekeyi mirasın açılmasıyla kanunen kendiliğinden kazandıklarını, ancak bunun geçici bir kazanma olduğunu kabul etmektedir. Mirasçıların yasal ret süresini susaraka geçirmeleri halinde miras hükmen reddedilmiş sayılır, bunun için mirasçıların süre içerisinde ret başvurusu yapmalarına gerek yoktur.

MİRASIN GERÇEK REDDİ NEDİR ?

Mirasın gerçek reddi, mirasçıların, miras bırakanın son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi’ne, miras bırakanın ölümünden itibaren 3 ay içerisinde başvurması ile gerçekleşir. 3 aylık hak düşürücü süre miras bırakanın ölümü ile başlar; ancak bu süre, mirasçının miras bırakanın ölümünü sonradan öğrendiğini ispatlaması şartıyla, öğrenim tarihinden itibaren, atanmış mirasçılar için ise tasarrufun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Mirasın reddi için mirasçının fiil ehliyetine ve ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Vesayet altında olan kişilerin vasilerinin reddi miras yapabilmesi için, vesayet makamı tarafından izin verilmesi gerekir.

Ret beyanı kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Mirasın gerçek reddi ile mirasçı, terekedeki pasiflerden olduğu gibi aktiflerden de tamamen vazgeçmiş olur. Reddedilen miras iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.

Mirasın murisin tüm mirasçıları tarafından reddedilmesi halinde tereke TMK m.612 gereği Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinden mirası ret hakkı altsoya geçmez. (Yargıtay 14. HD. 2015/2698 Esas- 2015/9610 Karar).

Mirasın reddi halinde miras bırakanın ve mirasçıların alacaklıları korunmuştur. Şöyle ki;

  • Miras Bırakanın Alacaklılarının Korunması

Türk Medeni Kanunu’nun 618. maddesi uyarınca, mirası reddeden mirasçılar, miras bırakanın alacaklılarına karşı, ölümünden önceki 5 yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değerler ölçüsünde sorumlu olurlar. Yani miras bırakan ölmeden önce tereke üzerinde yapılmış ve denkleştirmeye tabi tasarruflar oranında mirası reddeden mirasçı, miras bırakanın alacaklılarına karşı sorumludur. Ancak olağan eğitim ve öğrenim giderleri ilea det üzerine verilen çeyiz bu sorumluluğun dışındadır.

  • Mirasçının Alacaklılarının Korunması

Türk Medeni Kanunu’nun 617. maddesi uyarınca, malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.

Avukat Busem Erdoğan İskurt

Avukat Hüseyin Acar

Reşit Hukuk & Danışmanlık